ÇİPURA VE LEVREK RUS GÜMRÜĞÜNÜ AŞTI

Rusya’nın Türk tarım ürünlerine iki aydır sürdürdüğü gümrük engelini ilk olarak su ürünleri ihracatçıları aştı. 16 tonluk çipura ve levrek yüklü Türk TIR’ı dün Rusya  gümrüklerinden geçerek ülkeye giriş yaptı.

 

80 bin dolar tutarındaki malın Rusya’ya girmesini değerlendiren Sagun, Rusya’nın engellemelerine yönelik çözümler aradığı bir dönemde ihracatın gerçekleşmesini olumlu bir adım olarak değerlendirerek şunları söyledi:

 

“Türkiye Rusya Federasyonu’na 2014 yılı kasım ayında 8 milyon 393 bin dolarlık su ürünleri ihracatı gerçekleştirmişti. Uçak krizi ile birlikte kapıların Türk TIR’larına kapatılması ve özellikle bazı gıda ürünlerine engelleme getirilmesi sonucunda bu ülkeye yaptığımız su ürünleri ihracatı 2015 Kasım ayında 2 milyon 736 bin dolara kadar düştü. Bakıldığında 80 bin dolarlık ihracat, milyon dolarlık rakamların içinde önemsiz gibi görünebilir. Ancak önemli olan kapının açılması ve bu ürünlerin Rusya pazarına girmesidir.”

 

SAGUN LİBYA'DA ORKİNOS ÜRETECEK

Türkiye'nin en büyük su ürünleri ihracatçılarından olan Group Sagun, Avrupa ve Uzakdoğu'dan sonra şimdi de Arap pazarına yöneldi. Grup, 20 milyon dolara Libya'da balık çiftliği kurmaya hazırlanıyor.

 

Dünyanın ilk ve tek kurbağa çiftliğini kuran, başta Fransa olmak üzere Avrupa'dan Japonya'ya, Çin'den Arap dünyasına kadar birçok ülkeye su ürünleri ihraç ederek 135 milyon dolarlık ciroya ulaşan Group Sagun, dünya pazarında yerini sağlamlaştırıyor. 110 milyon dolarlık ihracat geliriyle aynı zamanda Türkiye'nin en büyük su ürünleri ihracatçısı olan Sagun Ailesi, Yunanistan ve Mısır'ın ardından Libya'da da balık çiftliği kurmaya hazırlanıyor. 20 milyon dolara mal olacak çiftlik, 2009'da ilk olarak orkinos üretimi yapacak.

Group Sagun Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Sagun, "Arap dünyası balıkçılık konusunda çok bakir. Avlanma teknikleri çok geri. Teknolojimizle bu pazarı değerlendireceğiz" dedi. İhraç pazarlarında Sagun markasını kullanan grup, son 3 yıldır ağırlık verdiği iç pazarda ise, Marines markasını kullanıyor. İç pazarda ahtapot salatası, balık köfte, karides güveç ve fileto gibi paketli ve tüketime hazır ürün çeşitleriyle yer alan grup, kısa bir süre sonra taze balık satış noktalarıyla da tüketiciyle buluşacak.

 

Taze balık satış noktaları kuracak

 

Kuruluşundan bu yana özellikle ithal ürünlerle iç pazarda sınırlı bir etkinliği olan grup, 3 yıl önce aldığı kararla Marines markasıyla iç pazara giriş yaptı. 230 çeşit paketli ve hazır ürünü piyasaya sunan Marines'in perakendedeki pazar payının 3 yılda yüzde 75'e ulaştığını belirten Marines Genel Müdürü Zafer Erel, "Ciroda da önemli başarılar elde ettik. Geçen yıl 18 milyon dolar ciroya ulaştık. Bu yılı 25 milyon dolar ciroyla kapatmayı hedefliyorduk. Kriz nedeniyle yüzde 20'lik bir sapma olabilir" dedi.

Tüketiciye bundan sonra daha da yakın olmak istediklerini ve bu amaçla taze balık satış noktaları kuracaklarını anlatan Erel, projeye ilişkin şu bilgileri verdi: "Pilot bölgeler belirledik. En kısa sürede bu noktaları açacağız. Toptan pazara yönelik karides pane, mezgit köfte, balık burger ve şiş gibi yeni ürünleri 20 gün içinde pazara sunacağız."

 

 

UCUZ BALIK MÜJDESİ

Avlanma yasağının kalktığı 1 Eylül gecesi denize açılan balıkçılar, ilk çekilen ağlardan sonra umutlu konuştu. Dün gece 'Vira Bismillah' diyerek denize açılan balıkçılar, 4.5 aylık av yasağı sonrasında, palamut, hamsi ve istavritte bolluk olduğunu belirterek "Bu yıl balık ucuz olacak" dedi. İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamüller İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, yeni sezonda balığın bol ve ucuz olacağını vurguladı. Sagun, "Güzel bir sezon olacak. Özellikle palamut, hamsi ve istavrit bu yıl bol. Tüketicilerimize bolca balık yedireceğimiz kanısındayım. Hava da çok güzel. İnşallah böyle devam eder herşey. Mükemmel bir şekilde tüketicilerimize balık sunarız" dedi.

 

ÜRETİM 700 BİN TON

Türkiye'nin her yerinden balıkta bolluk haberleri de geliyor. Çanakkale'den Trabzon'a, Düzce'den Balıkesir'e kadar denize açılan balıkçılar, palamutun bol olduğunu söyledi. Hatta Marmara ve Karadeniz balığı olan hamsi, Balıkesirlileri de da sevindirdi. Balıkçılar, "Bu yıl sezon iyi geçecek. Balık ucuz olacak" diye konuştu.

 

RUSYA'YA İHRACAT % 100 ARTACAK

Rusya'nın ihracatta AB'ye koyduğu ambargoyu da değerlendiren Sagun, "Geçen yıl 32 milyon dolarlık ihracat yaptığımız Rusya'ya bu yıl hedeflediğimiz avantajı elde edebilirsek 65 milyon dolar üzerine çıkartabiliriz" dedi. Sektörün geçtiğimiz yıl ihracatı 564 milyon dolar olurken, en büyük ihracat pazarları da Hollanda 111, Almanya 78, İtalya 64, Japonya 37 ve Rusya 33 milyon dolarla öne çıkmıştı. Bu yıl ihracat hedefi ise 650 milyon dolar olarak öngörülüyor. Sektör, 57 bini doğrudan, 300 bini de dolaylı istihdam sağlarken, halen sularımızda 20 bine yakın balıkçı teknesi ağ atıyor.

 

TÜRK BALIKÇILAR YUNANİSTAN'IN TAHTINI SARSACAK

Balık avı yasağının sona ermesiyle balıkçılar ağlarını denizle buluşturdu. 20 bin tekneye avcılık izni verilen 2014-2015 av sezonunda balıkçılar 700 bin ton balık verimi elde edip 650 milyon dolarlık ihracat yapmayı planlıyor. 2014 yılının ilk 7 ayında gerçekleştirilen ihracat miktarını önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artıran sektör temsilcilerinin yeni hedefi ise Rusya pazarı. Rusya’nın AB ülkelerine uyguladığı gıda ambargosuyla geçen yıl Türkiye’den Rusya’ya yapılan 32 milyon dolarlık balık ihracatının bu yıl 65 milyon dolara çıkarılması hedefleniyor.

 

SEKTÖR 2023 HEDEFLERİNİ ERKENE ÇEKTİ

 

Türkiye’nin Rusya’ya balık ihracatında 5’inci sırada bulunduğunu belirten İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, “Rusya yılda 3.2 milyar dolarlık su ürünleri ihraç ediyor. En fazla ihracatı Norveç’ten yapıyor. Biz Rusya’nın su ürünleri ithalatında 5’inci sıradayız. Bu yıl Rusya pazarında 4’üncülüğü garantileriz, ama bizim hedefimiz üçüncü sıradaki Yunanistan’ın yerini almak” dedi. Sagun Rusya pazarındaki hareketliliğe bağlı olarak su ürünleri sektörünün 2023 hedefi olan 2 milyar dolarlık ihracat hedefinin de daha erken bir tarihte gerçekleştirmeyi beklediklerini söyledi

 

BALIKÇILARIN HEDEFİ BÜYÜK DENİZLER

 

Sagun 6 balıkçı gemisiyle av sezonunu açan Ahmet Tuncay Sagun, balıkçılara ‘rastgele’ dedi. Türk kara sularında avlanacak balık miktarı yetersiz kaldığını hatırlatan Sagun, bu nedenle yurtdışındaki büyük denizlere açılmak istediklerine söyledi. Sagun: “Balığı bol Umman, Somali, Tanzanya Yemen sularında da balık avlayabilmek istiyoruz. Böylece küçük teknelerimiz de kendi sularımızda daha rahat avlanabilecek ” dedi.

 

10 bin metreyi tarıyor

 

Sagun Balıkçılık’ın 4. Jenerasyonu Oğulcan Kemal Sagun, balıkçılık sektörüyle ilgili yanlış bilinenleri anlattı. Türkiye’de buzhane balığı-taze balık diye yanlış bir ayrım yapıldığını ifade eden Sagun, “Biz 10 bin metrelik alanı 360 derece tarama özelliğine sahip, gelişmiş devasa ağlara sahip, içerisinde soğukhane olan 6 milyon euro değerindeki teknelerle avcılık yapıyoruz. Tuttuğumuz balığı anında teknede dondurup tazeliğini korumasını sağlıyoruz. Öte yandan yakalandıktan 36 saat sonra tezgahlara gelen balık, “taze balık” olarak adlandırılıyor" dedi.

 

 

Orkinos ihracatıyla 150 Milyon Dolar Getirdi

Türkiye’nin ilk orkinos çiftliğini 2002 yılında Antalya Liman sahası içinde kurduğunu anımsatan Sagun, “12 orkinos yetiştirme havuzunda besiye alınan orkinoslar 6 ay süre ile kalamar, sardalye, ringa ve uskumru gibi balıklarla besleniyor. Belli bir büyüklüğe geldiği zaman fabrikada işlenerek çoğunluğu Japonya olmak üzere dünyaya ihraç ediliyor” dedi.

 

Orkinos çiftliklerinin ulaştığı ihracattın150 milyon dolar olduğunu vurgulayan Sagun, şunları söyledi:

 

“Bu yatırımın temelinde de yine girişimcilik ruhu yatıyor. Orkinosları alıp işledikten sonra uçakla Japonya’ya gönderirken, İspanya ve Malta’daki orkinos çiftliklerini görünce ben de yapacağım dedim. İspanya’dan dalgıçlar ve teknik elemanlardan oluşan 12 kişilik bir ekibi Türkiye’ye getirdim. Onları bulundukları ülkeden daha iyi şartlar tanıyarak ikna ettim.

 

Hamsi bizim için nasıl bir kıymete sahipse, orkinos da Japonlar için aynı ölçüde kıymetli. Biz bugün, Japonya’da orkinos pazarının büyük bir kısmına hakimiz. Orkinostaki iş ortağımız ise otomotivci olarak bilinen ama kökeni balıkçılık olan Mitsubishi. Dünya devi Mitsubishi Japon pazarının yüzde 46’sına sahip. Japonlar’la çalışmak zordur. Kararlı ve ne istediğini bilen insanlar. Örneğin, sezonun başından sonuna kadar, çiftlikleri gözetim altında tutarlar. Eğer siz de aynı yaklaşımla hizmet vermeyi başarırsanız, özenli ve sözüne sadık olursanız, uzun soluklu bir iş ortaklığı kurabilirsiniz.”

 

 

BALIKÇILAR VİRA BİSMİLLAH DEDİ

İSTANBUL Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, geçen sezon denizlerde verimliliğin yetersiz olduğunu, 2016-2017 balık sezonunun sektör açısından bol ve bereketli geçmesini beklediklerini söyledi. Bu yıl Karadeniz'in doğusundan batısına kadar palamut balığının muhtelif boylarda olduğunun tespit edildiğine dikkat çeken Sagun, "Bu durum bolluğa işaret eder. Yine Marmara Denizi'nde hamsi balığına çokça rastlandığı bilgisini aldık. Bu veriler değerlendirildiğinde 2016-2017 balık sezonunun balıkçılık sektörü açısından bol ve bereketli geçeceği sonucuna ulaşıyoruz" dedi. AV SEZONU AÇILIYOR Balık sezonu bu yıl bereketli geçecek

BİOMAR-SAGUN KAPILARINI AÇTI

BioMar-Sagun Yem Fabrikası, tam kapasite üretime geçtiğinde 150 kişiye istihdam sağlayacak. Yıllık 50 bin ton üretim kapasitesine sahip. Tesisle Ortadoğu ve bölge ülkelerine üç yıl içinde 25 milyon euro ihracat da hedefleniyor.

 

Bakan Elvan açtı

Sagun Grup Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, Sagun Grup Başkan Yardımcısı Oğulcan Sagun, BioMar Grubu CEO’su Carlos Diaz ve BioMar EMEA’dan Ole Christensen’in düzenlendiği törene, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye İhracatçılar Meclis Başkanı Mehmet Büyükekşi de katıldı.

 

BALIKTA BOLLUK' SİNYALİ

 Bu yıl Karadeniz'in dokusundan batısına kadar palamut balığının muhtelif boylarda olduğunun tespit edildiğine dikkat çeken Ahmet Tuncay Sagun, "Balıkçılıkta palamut balığının muhtelif boylarda ve her yerde görülmesi bolluğa işaret eder.

 

Yine Marmara Denizi'nde hamsi balığına çokça rastlandığı bilgisini aldık. Kıyılarda bulunan Hamsi 'Bismillah' dedi 15 Nisan'da başlayan balık av yasağı 31 Ağustos gece yarısı sona erdi. Balıkçılar hazırlıklarını tamamlayarak 'Vira Bismillah' deyip denize açıldı. Çanakkale ve Karadeniz'de şiddetli rüzgar nedeni ile bir çok balıkçı teknesi denize açılamazken, Balıkesir'in Bandırma ilçesinde balıkçılar şiddetli rüzgar eşliğinde dümenlerinin başına geçti.

 

Marmara'nın ilk balık sürüsü 'Karabomba' adı ile bilinen balıkçı teknesine rastgeldi. Balıkçılar ağlarına takılan yaklaşık bir buçuk ton hamsiyi güverteye çekti. Böylelikle balık sezonunun ilk yakalanan balığı hamsi olurken, şiddetli rüzgar avın ilk günü balıkçılara zor arılar yaşattı. küçük tekne reislerinden istavrit, lüfer gibi balıkların da ağlara takıldığı bilgileri geliyor. Bu veriler değerlendirildiğinde 2016-2017 balık sezonunun balıkçılık sektörü açısından bol ve bereketli geçeceği sonucuna kolaylıkla ulaşıyoruz" dedi.

 

Potansiyel yüksek Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olmasının etkisiyle su ürünleri potansiyelinin çok yüksek olduğunu hatırlatan Ahmet Tuncay Sagun, bu durumun ihracat rakamlarına da yansıdığını söyledi. Türkiye'nin 2013 yılında 563 milyon dolar olan su ürünleri ihracatının, 2014 yılında yüzde 14 artışla 692 milyon dolara çıktığını belirten Sagun, 2015 yılında ise 689 milyon dolar ihracat gerçekleştirildiğini vurguladı. Sagun, bu yıl Ocak-Temmuz dönemi su ürünleri ihracatımız ise 80 milyon ton ve değer olarak 443 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yılsonuna kadar balık av sezonunun da açılışıyla bu artışın hızlanarak devam etmesini bekliyoruz" diye konuştu. Geçen sezon lüfer başta olmak üzere balık çeşitlerinde üretimin zayıf olduğunu, bu durumdan tüketimin olumsuz etkilendiğini vurgulayan Sagun, denizlerden elde edilen balık ürünlerinin az olmasının da kârlılığı ve ihracatı olumsuz etkilediğini söyledi.

İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller ihracatçılan Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, uzun süren mücadeleler sonunda açılan soruşturmanın kapatılması ve telafi edici verginin önlenmesiyle birlikte AB ülkelerine yapılan çipura ve levrek ihracatının artacağını söyledi.

 

Çipura ve levrekte AB'ye ihracatın önündeki engeller tamamen kalkü. AB, bir süredir yürüttüğü sübvansiyon soruşturmasını gerekçesi kalmadığı için kapatmak zorunda kaldı. AB'nin karannı değerlendiren İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller ihracatçılan Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, "Uzun ve zorlu bir mücadelenin sonunda kazanan Türk balıkçısı oldu. Vergilerin önlenmesiyle birlikte AB ülkelerine Çipura ve Levrek ihracatımız artacak' dedi. Gıda, Tanm ve Hayvancılık Bakanlığı, geçtiğimiz yıllarda üretimi artırmak amacıyla çipura ve levrek üreticilerine kilogram başına 6 sent destek verdi.

 

Türkiye'nin AB pazanndaki en büyük rakiplerinden birisi olan İspanya, bir yıl önce bu desteklerin haksız rekabet olduğunu öne sürerek Türkiye'ye karşı sübvansiyon soruşturması açılmasını ve vergi getirilmesini istedi. İspanya Deniz Ürünleri Üreticileri Birliği'nin (APROMAR) AB Komisyonu'na başvurmasının ardından Sübvansiyon soruşturması başlatıldı ve Türkiye'den ithal edilen levrek ve çipura ya verilen desteğin 10 katına varan vergiler konulması gündeme geldi. Türkiye'nin AB pazannda en iddialı olduğu ürünlerde getirilen verginin, rekabette dezavantaj yaratması üzerine balık ihracatçılan Tanm Bakanlığı'na başvurarak desteklerin geri çekilmesini istedi. Sektörün talebini inceleyen Gıda Tarım ve Hayvancılık Ba- kanlığı'nın doğrudan destekleri kaldırma karan 25 Nisan 2016 tarihinde yapılan Bakanlar Kurulu'nda onaylandı ve Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. AB'nin aldığı karan değerlendiren İstanbul Su ürünleri ve Hayvansal Mamuller ihracatçılan Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, 'Türkiye Norveç'ten sonra AB'nin ikinci büyük Aqua Kültür üreticisi. Bu durum doğal olarak rakiplerimizi korkuttu. AB pazan ise özellikle çipura ve levrekte bizim için çok önemli bir pazar. 2015 yılındabuülkelere yaklaşık 340 milyon dolarlık çipura ve levrek ihraç ettik.

 

2016 yılının ilk 7 ayında ise ihracatımız 217 milyon dolar oldu. AB'nin soruşturmayı kapatmasının ardından sektör ayağındaki prangalardan kurtuldu. 6 sentlik destek bize 60 sente varan vergi olarak geri dönecekti. Rekabetin yoğun olduğu bir pazarda bu vergi bizi olumsuz etkileyecekti. Şimdi önümüzü daha net görebileceğiz. Çok kısa sürede ihracatımızı 400 milyon dolara çıkannz" dedi. Alabalık için mücadeleye devam AB'nin 27.02.2015 tarihinden beri alabalıkta da vergi uygulaması yaptığını hatırlatan Sagun, Şubat ayı itibari üe konulan verginin üzerinden büyü geçtiğini ve itiraz yolunun açıldığını belirterek, "Alabalıkta ne yazık ki çok başarılı olamamıştık ve 1,5 yıldır yaptığımız ihracatta yüzde 6,7 ile yüzde 9,5 arasında değişen oranlarda vergi ödemek zorunda kaldık. Şimdi süre sona eriyor. Yeni dönemde verçp ile karşı karşıya kalmamak için gerekli önlemleri almaya çalışıyoruz. Alabalıkta vergiyi önleyebilirsek, bu hem üretim hem de ihracat rakamlanmıza olumlu yansıyacaktır" diye konuştu.

GROUP SAGUN İHRACAT LİDERLİĞİNİ SÜRDÜRÜYOR

Türkiye' nin 500 büyük sanayi kuruluşundan biri olan Sagun Grup, sektöründe en çok ihracat yapan şirketlerin başında yer alıyor. Grup Sagun, 10 ayrı üretim ve depolama tesisi ile sektöründe dünyanın sayılı kuruluşları arasında bulunuyor. Gıda üretim alanında tüm kalite güvence sertifikalarına sahip olan dünya standartlarındaki tesislerinde, Türk Gıda Kodeksi' ne uygun olarak üretim yapıyor. 50 yılı aşkın süredir yüksek standartlara sahip ürünlerini 5 kıtada ABD' den Japonya' ya, Almanya ve İngiltere' den Fransa' ya kadar birçok ülkeye ihraç ediyor.

 

Adana, Akyazı, Antalya, Erzincan, Tekirdağ, İpsala, Isparta, İstanbul ve Samsun' da bulunan tesislerinde çalışmalarını başarıyla devam ettiren kuruluşun Libya ve Mısır' da yatırımları bulunuyor. 200 den fazla ürün çeşidi ile Marines Su Ürünleri, 50 yılı aşkın deneyime sahip Sagun Grup güveni ve titizliği ile üretiliyor. Ürünler Türkiye genelinde yaygın dağıtım ağı ve güçlü frigofrik araç filosuyla Marines Gıda A.Ş. tarafından Türk tüketicisi ile buluşturuluyor. Ayrıca Türkiye' nin ilk orkinos üretme çiftliğini kuran ve bu alanda öncülük eden firmasıdır.

 

 

Group Sagun günümüzde üçüncü kuşak temsilcisi Tuncay Sagun tarafından yönetiliyor. Alanında öncü bir konumda bulunan firmanın çalışmalarına yön veren Tuncay Sagun, önümüzdeki dönemde yapacaklarını anlatarak şu bilgileri verdi.

 

 

Yeni projelerimizi desteklemek, Libya ve Mısır' da bulunan yatırımlarımızı artırmak olacak. Çünkü oralarda avcılık sahası ve piyasa daha bakir ve bu nedenle oralarda büyümeyi hedefliyoruz. Türkiye' de balıkçılık piyasasında çok iyiyiz. Ben her zaman şunu söylüyorum. Karadeniz çocuğu doğuştan balıkçı oluyor. Allah vergisi bir balıkçılık meziyetimiz olduğu için o sahada iyiyiz ve yurtdışında da aynı ölçüde ilerleyeceğiz. Libya' da orkinos çiftliği ve avcılığı konusunda geçen yıl iş yaptık. Bu yıl ve gelecek sene devam edecek şekilde sürdüreceğiz. Mısır, Akdeniz' e kıyısı olmasına rağmen balıkçılık konusunda çok gerideler. Orada yetiştiricilik konusunda girişimlerimiz var. Orkinos büyük kalemlerden bir tanesi. Onun dışında çupra ve levrek olacak.

 

 

Türkiye' de 10 tane fabrikamız var. Tesislerimiz Avrupa normlarında ihracat yapabilen kapasitededirler. Balıkçı olunmaz balıkçı doğulur. Sonradan balıkçı olanlar bu işi sürdüremediler. Balıkçı doğacaksın ki bu işi sürdürebilesin. Bize babam zamanında çok yardımcı oldu ve işi her ayrıntısına kadar öğretti. Şimdi ise oğlum çok iyi bir eğitim alıyor ve gümbür gümbür geliyor. Oğluma şimdi sorduklarında başka iş demiyor, balıkçılık diyor."

 

ORKİNOSTAKİ PAYIMIZ DEVEDE KULAK

Ton balığı da denen orkinos, dünya denizlerindeki ticari değeri en yüksek balıklardan biri. Dünya pazarlarında orkinosun kilosu 20-30 dolar fiyatla satılıyor

Orkinosun en büyük müşterisi Japonlar. Suşi için orkinosu kullanan Japonlar, orkinosu o kadar çok tüketiyorlar ki, soyunun tükenme tehlikesi var. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) ile Yeşil Barış Hareketi (Greenpeace) orkinos balığını korumak için eylem yapıyor.

 

AB’ye çok bize yok

 

Orkinosu korumak için Atlantik Orkinosunu Koruma Komisyonu (ICCAT) çaba gösteriyor. ICCAT, ülkelere verdiği kotalarla avlanan balık miktarını kısıtlamaya çalışıyor. Ancak, ICCAT kota dağıtımında adil davranmıyor. İstanbul Balık ve ihracatçıları Birliği Başkanı Tuncay Sagun, 2009 yılı için Türkiye’ye verilen kotanın sadece 683 ton olduğunu belirterek şöyle dedi:

“ICCAT’ın yıllık orkinos kotası 29 bin 900 ton. Bu pastadan Türkiye’ye verilen pay çok küçük. Kotamızın artırılması için çabalıyoruz, ama sonuç alamıyoruz.  Portekiz, İspanya, Fransa, İtalya AB şemsiyesi altında bu pastadan 12 bin ton pay alırken Türkiye’nin payı komik. ”

Büyük Okyanus balığı olan orkinos, nisan ayı ortalarında Cebelitarık Boğazı’ndan Akdeniz’e girince, Libya kıyılarında av başlıyor. En bol av, orkinos sürüleri Kıbrıs ile Mersin arasına gelince yapılıyor.   600-800 milyon dolarlık orkinos pastası, Akdeniz çanağında paylaşılıyor.

 

TÜRKİYENİN İLK ÖZEL BALIK HALİ

Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, açılışta yaptığı konuşmada, modern şartlara sahip bir balık halinin açılışını yaptıklarını ve bir ilki yaşattıkları ve sektöre umut verici bir gelişmeyi sağladıkları için Sagun ailesine teşekkür etti. Bakan Eker, "Türkiye'de balıkçılığın geliştirilmesi ve evrensel standartlara ulaşması için okyanuslara açılmamız lazım. Bu güce, birikime, potansiyele sahibiz. Bu kapasiteye de sahibiz. Bütün mesele bu hedefi tayin etmek ve bu hedefe doğru yürüyüşe geçmek" dedi.

 

Hükümet olarak balıkçılıkla ilgili önemli adımlar attıklarını belirten Bakan Eker,

şunları söyledi:

 

"Bunlardan bir tanesi; yıllık kişi başına 8 kilo balık tüketimi varsa bunda hükümetimizin balıkçılar için sağladığı özel desteklerin payı vardır. Türkiye AB pazarına çupra levrek satan en büyük pazar payına sahip ülkelerden bir tanesidir. Diğer ülkelere önemli miktarda balık ihraç ediyoruz. 250 milyon dolar civarında sadece Japonya'ya ihraç yapıyoruz. Türkiye son 7-8 yıl içinde balıkçılıkta ileri doğru gidiyor. Balıkçılığa umutla bakıyoruz."

 

Sagun Group Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Sagun ise, Türkiye'nin ilk ve tek "Özel Balık Hali" ile balıkçılıkta değişimi başlattıklarını söyledi. Balıkçılığın aslında bir sanayi dalı olduğunu ifade eden Sagun, Türkiye'de şu anda 8.6 kg olan kişi başına düşen balık tüketimini, 14 kg'a çıkarmayı hedeflediklerini ve bu sayede ekonomiye 750 milyon dolarlık bir katma değer oluşturmak için yola çıktıklarını söyledi. Sagun, tüketimdeki bu artışın ülkenin sağlıklı beslenmesine ciddi bir katkı sağlamasıyla birlikte sektörün sanayi içindeki hacmini ve payını da artıracağını belirtti.

 

Oğulcan Sagun da, "Bugün açılışını gerçekleştiğimiz yeni balık halimiz ve fish box balık ekmek büfelerimiz, grubumuzun yarınlara nasıl baktığının somut birer delilidir. Bunlar büyük bir değişimin hatta dönüşümün göstergesidir. Türk balıkçısının ve Türk balıkçılığının ortaya koyduğu yeni standartlardır. Bu projelerle birlikte ortaya konulan iddia, kimse bizden böyle bir talepte bulunmadığı kimse bize böyle bir misyon yüklemediği halde, bizim tarafımızdan yeniden tanımlanan ve sektörümüze sunulan yeni bir vizyondur. Bu vizyon, sağlık hesaplı bol çeşitli deniz ürünlerini taze ve dondurulmuş olarak 12 ay boyunca tam olması gerektiği gibi tüketiciye ulaştırmak, Türkiye'deki balık tüketimini artırmak ve deniz ürünlerini yeniden evlerimizin mutfaklarına sokmaktır" diye konuştu.

 

 

İHRACAT LİDERİ URLADA

Temeli 60 yıl önce temeli atılan şirketin, bugün Türkiye geneline yayılmış 11 tesis ile sektörde hizmet verdiğini belirten Group Sagun Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, “İzmir Urla’da toplam 7 milyon Avro yatırımla kurduğumuz yeni paketleme ve ileri işlem tesisimiz İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Kayseri, Tekirdağ, İpsala gibi Türkiye’nin farklı bölgelerine yayılmış tesislerin en yenisi ve moderni. Günde cinsine bağlı olarak 15-20 ton balık işleme kapasitesine sahip olan tesiste üretilen ürünler başta ABD, Avrupa, Japonya, Güney Kore ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapılacak.

 

Tamamen Türk Mühendisliği ile 6 bin metrekare alana inşa edilen tesisin dünyanın en gelişmiş teknolojilerine sahip olduğunu belirten Sagun, tesisin hem çipura, levrek hem de orkinos çiftliklerine çok yakın bir konumda olması nedeniyle en taze hammaddeyi işleyebilme özelliğine de sahip olduğunu söyledi. Sagun, “85 çalışana iş imkanı yaratan tesisimiz -70 C şoklama odalarına sahip ve ‘’ileri işlenmiş’’ ürünleri bütün, fileto, vide yada ambalajlı kutu ‘’retail pack’’ şeklinde üretim yapabiliyor. Aralarında BRC, IFS, HACCP ve ISO’nun da bulunduğu tüm kalite belgeleri bulunan tesisin ayrıca, Japon standartlarında Bluefin Tuna ve ABD/AB standartlarında Alabalık, Çipura ve Levrek üretebilecek özellikleri bulunuyor” dedi.

 

Hiçbir şey bizi yolumuzdan alıkoyamaz

 

Türkiye’nin içinde bulunduğu günlerde siyasal anlamda sıkıntılı günler yaşadığına dikkat çeken Sagun, “Millet olarak bunun da üstesinden geleceğiz. 15 Temmuz akşamı ülkemizin yaşadığı darbe girişimi bizleri bir kez daha birbirimize kenetledi. Milletimizin demokrasinin değerlerine gösterdiği kökten bağlılık, Group Sagun olarak bizlere büyük gurur verdi. Haince yapılan bu kalkışmaya karşı duran başta milletimiz olmak üzere tüm resmi-sivil kurum ve kuruluşları ile yüce devletimiz ve aziz milletimiz her türlü övgüyü ve takdiri hak ediyorlar.

 

Şimdi Türkiye’nin bekleme lüksü yok. Yolumuza hız kesmeden devam etmeliyiz. Daha çok üretmek, daha çok ihraç etmek zorundayız. Biz de yaptığımız ve yapacağımız yeni yatırımlarla bu konuda milletimize layık olmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.